29 Ekim 2019 Salı

CUMHURİYET’İN İLANI NASIL OLMUŞTUR?





uşak üni logo ile ilgili görsel sonucu



UŞAK ÜNİVERSİTESİ


CUMHURİYET’İN İLANI NASIL OLMUŞTUR?



Harun ÇELİK


2019





CUMHURİYET’İN İLANI NASIL OLMUŞTUR?

    Osmanlı Devleti kuruluşundan 1876 yılına kadar mutlak monarşi ile yönetilmiştir.[1] 1876-1878 ve 1908-1918 yılları arasında meşruti monarşi ile idare edilmiştir. Birinci Dünya Savaşı’nın bitmesiyle meşruti monarşi son bulmuştur.[2] Saltanatın kaldırılması Milli Mücadele döneminin önemli bir olayıdır. Cumhuriyete  giden  yolu hızlandırmıştır.
     Kısaca cumhuriyetin tanımı; ’’devlet başkanının seçimle belirlendiği sistem olarak târif edebileceğimiz Cumhuriyet; bir yönetim şekli olarak halkın kendi kendini yönetme sürecine en etkin biçimde katılabilmesine imkan veren bir özelliğe sahiptir. Cumhuriyet, halkın söz konusu seçime katılımı oranında demokratik olma vasfı kazanmaktadır.’’[3] Mustafa Kemal, Cumhuriyet’in ilanının çok öncesinde; Amasya Genelgesi, Erzurum Kongresi ve Sivas Kongresi gibi önemli kongrelerde millî irade, millî hâkimiyet gibi kavramları sık sık vurgu yapmış, yeni devletin siyasî rejiminin cumhuriyet olacağının sinyallerini vermiştir. [4] 23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisi’nin millî iradeye dayanarak açılması ve sonrasında 1921 Anayasası’nın çıkarılması ile Cumhuriyet rejimi gayri resmi olarak benimsenmiştir. [5] Anayasada kabul edilen maddeler, Cumhuriyet’in ilanının habercisi olmuştur.
’’Türkiye Büyük Millet Meclisi 1 Kasım 1922’de aldığı tarihî kararında, Saltanata son vermekte, Osmanlı Devletinin 16 Mart 1920’den itibaren edebî olarak tarihe intikal ettiğini ilân etmekte idi. Meclis daha önce de neşir ve ilân ettiği bir kanunla, İstanbul’un işgali olan 16 Mart 1920’den itibaren İstanbul Hükümetince akdedilen andlaşma ve sözleşmeleri yok saymasına rağmen, İstanbul Hükümetinin kendisinin hâlâ yaşamakta olduğunu sanması, 1 Kasım 1922 tarihli kararın alınmasını gerekli kılmıştır.’’[6]  Saltanatın kaldırılmasıyla, Vahdettin padişahlık haklarını kaybetmiştir ve Osmanlı Devleti’nin son padişahı olarak kayıtlara geçmiştir. İstanbul’da Tevfik Paşa Hükümeti 4 Kasım 1922’de istifa edince, Büyük Millet Meclisi Hükümeti, Türkiye’de tek hükümet olarak kalmıştır. Bu durum karşısında  Vahdettin, 17 Kasım 1922’ de İngilizlere sığınarak ülkeyi terk etmiştir. [7]


Meclis’te Birinci ve İkinci gruplar arasındaki mücadelenin arttığı günlerde, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu’nun Başkanı Mustafa Kemal Paşa, 6 Aralık 1922’de Ankara’da gazetecilere Halk Fırkası isimli bir partinin kurulacağını ve bu partinin yeniliklere öncülük edeceğini söyleyerek dile getirmiştir. Mustafa Kemal Meclis’te bir partinin desteğinin almasıyla Ulusal Egemenlik temeline dayanan yeniliklerin hızlandıracağını düşünüyordu. Bu sebeple parti kurmanın zamanın geldiğini düşünmesinde etkili olmuştur. 8 Nisan 1923 tarihinde Dokuz Umde olarak bilinen seçim bildirgesi yayınlanmıştır. Bu beyannamenin giriş kısmında Meclis’teki Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu’nun Halk Fırkası’na dönüştürüceleceği resmen ifade edilmiştir. [8]
’’Saltanatın kaldırılmasından sonra yeni kurulan Türkiye Devleti adına yurt içinde ve yurt dışında iki önemli gelişme yaşanıyordu. Bunlardan; yurt dışındaki gelişme Lozan Konferansı’nın toplanması ve çalışmalarına başlamasıydı. Yurt içindeki başlıca gelişme ise kurucu meclis görevini tamamlayan TBMM’nin feshedilerek, seçimlere gidilmesi karanın alınması idi. TBMM, 1 Nisan 1923’te aldığı karar uyarınca seçimlerin yenilenmesine karar vermiş ve bu doğrultuda 16 Nisan 1923’te kendi kendini feshetmiştir. Yapılan seçimler neticesinde yeni meclis 11 Ağustos 1923 tarihinde açılmıştır. İki gün sonra Mustafa Kemal Paşa tekrar Meclis Başkanlığı’na seçilirken, 14 Ağustos’ta da Fethi Bey başkanlığında yeni Bakanlar kurulu oluşturulmuştur.’’[9]
7 Ağustos 1923’te toplanan milletvekilleri partinin tüzüğünü hazırlamaya başlamış ve bir ay süren çalışmalar 9 Eylül 1923’te sonuçlanmış, ardından oylama ile de Halk Fırkası’nın ilk Tüzüğü onaylanmıştır. 9 Eylül 1923 Halk Fırkası’nın kuruluş ilanı olarak kabul edilmektedir.11 Eylülde yapılan toplantıda Mustafa Kemal Paşa, Halk Fırkası Başkanlığı’na getirilmiştir.[10]
 ’’ Açılan yeni TBMM, ilk önemli faaliyetini 24 Temmuz 1923’de imzalanmış olan Lozan Barış Antlaşması’nı 23 Ağustos’ta onaylayarak gerçekleştirdi. Daha sonra İsmet Paşa’nın 9 Ekim 1923’te, Halk Partisi Meclis Grubu’na Ankara’nın başkent olması için verdiği önergenin parti kurulunca kabul edilmesi bir başka önemli gelişmenin yaşanmasını sağladı. Verilen önerge derhal meclise sevk edildi. Meclis komisyonlarında incelenerek hızla geçmesi üzerine de 13 Ekim 1923 tarihinde Ankara, Türkiye’ nin başkenti ilan edildi.’’[11]


  ’’24 Ekim günü Bakanlar Kurulu Başkanı olan Fethi Bey, üstünde bulunan İçişleri Bakanlığından çekildi. Meclis İkinci Başkanlığı da  Ali Fuat Paşa’nın çekilmesi ile boşalmıştı. Mecliste gene belirli bir muhalefet grubu oluşmaktaydı. Bunlar İçişleri Bakanlığına Erzincan Milletvekili Sabit Bey’i Meclis ikinci başkanlığına da Rauf Bey’i aday gösterdiler. 25 Ekim günü yapılan seçimlerde bu adayların seçilmesi de sağlanmıştı. Tabii bu durum Meclisteki seçim usülü yüzünden oluyordu. Meclis başkanı aday göstermiyor, Meclis üyeleri aday gösterdikleri adaylara oy veriyorlardı. Mustafa Kemal istediği ortamı bir hükümet krizi ile yaratacaktı. Bakanlar Kurulunu Çankaya’ya davet ederek, gerek Başkanın ve gerek diğer bakanların görevlerinden ayrılmalarını ve yeni seçilecek bakanlar kurulunda da hiç birinin görev almamasını önerdi.’’ 27 Ekim 1923’te Fethi Bey hükümeti istifa ettiklerini Halk Partisi’nin Genel Kuruluna bildirildi. Hükümet kurma çalışmaları muhalif grubun eline geçmişti, ama bunu becerememişlerdir.[12]
Vekiller Heyetinin istifası TBMM’sinde okunduktan sonra, yeni bir vekiller heyeti  kurma çalışmaları başlanıldı. Bu çalışmalar 28 Ekim 1923 günü geç vakte kadar sürmüştür ve sonuç alınamamıştır. Mustafa Kemal Paşa 28 Ekim akşamı ; İsmet İnönü, Fethi Okyar, Kazım Özalp, Kemalettin Sami, Halit Paşa, Rize Meb’usu Fuat ve Afyonkarahisar Meb’usu Ruşen Eşref Bey gibi bazı bakan ve milletvekillerini Çankaya’daki evine akşam yemeğine çağırmıştır. O akşam yemekte, Mustafa Kemal Paşa kabine bunalımlarının çözümünü arkadaşlarına göstermiştir. Mustafa Kemal Paşa, yemek esnasında ’’yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz’’ demiştir ve orada bulunanlar bu fikre katılıp desteklemişlerdir.[13]



’’Yemekten sonra İsmet Paşa ile özel olarak görüşen Mustafa Kemal Paşa, cumhuriyetin ilan edilmesi için gerekli olan Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’ndaki değişikleri kararlaştırmışlardır. Buna göre hazırlanan yasa tasarısında 20 Ocak 1921 tarihli Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nda bazı değişikler yapılması öngörülüyordu. Tasarıda değişiklik öngörülen en önemli hususlar şunlardı :     Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun 1. maddesinin sonuna ’’Türkiye Devleti’nin şekl-i hükümeti (hükümet şekli) cumhuriyettir’’ ibaresi      ekleniyordu.                                      
2.Maddesi:’’Türkiye Devleti’nin dini İslam’dır. Resmi dili Türkçe’dir.’’Şekliyle düzenlendi.
4. Maddesi:’’Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisince yönetilir. Meclis hükümetin yönetim kollarını bakanlar kurulu aracılığıyla yönetir’’ şeklinde değiştiriliyordu
Değişikliğe tabi tutulan diğer maddeler ise şöyle düzenlenmişti :
10.     Maddesi: Türkiye Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu tarafından ve kendi üyeleri arasından bir seçim dönemi için seçilir. Başkanlık görevi yeni cumhurbaşkanının seçilmesine kadar sürer. Eski başkan yeniden seçilebilir.
11.     Maddesi: Türkiye Cumhurbaşkanı, devletin başkanıdır. Bu kimliği ile gerekli gördükçe meclise ve Bakanlar Kurulu’na başkanlık eder.
12.     Maddesi: Cumhurbaşkanı, Başbakanı meclis üyeleri arasından seçer. Diğer bakanları da Başbakan, yine meclis üyeleri arasından seçtikten sonra hepsini Cumhurbaşkanı meclisin onayına sunar. Meclis toplantı halinde değilse, onaylama meclisin toplantısına bırakılır.’’[14]
’’Bu değişiklik tasarısı 29 Ekim 1923 günü parti grupunda görüşülerek kabul edildikten sonra Anayasa Komisyonu’nca incelenmeyi müteakip saat 18:00’de toplanan Meclis Genel Kurulu’nda görüşülerek bir çok konuşmacının tasarıyı öven konuşmaları sonucunda ’’Türkiye Cumhuriyeti’’ 29 Ekim 1923 Pazartesi saat 20:30’da bir çok milletvekilinin ’’Yaşasın Cumhuriyet’’ diye alkışlanan söylevleriyle kabul edilmiştir. Durum gece bütün ülkeye bildirilmiş ve gece yarısından sonra 101 adet top atışı yapılarak duyurulmuştur.’’[15] Cumhuriyet’in ilanından sonra Cumhurbaşkanlığı seçimlerine geçilmiş. Seçime katılan 158 Milletvekili oy birliği ile saat 20.45’te Mustafa Kemal Paşa’yı Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı seçmiştir.[16]
Cumhuriyet’in ilanı genelde törenlerle kutlanırken, kimi yerlerde olumsuz tepkilere yol açmıştır. Hüseyin Cahit, Ahmet Emin gibi gazeteciler, Tanin, Vatan gibi gazetelerde, Cumhuriyet’in ilanını beğenmeyip sert eleştiriler de bulunmuşlardır.[17]
Cumhuriyet’in ilanı 19 Nisan 1924’te çıkarılan bir kanunla milli bayram olarak kabul edilmiştir.[18]




Cumhuriyet bir devlet şeklidir. Aynı zamanda yönetim şeklidir. Cumhuriyet’in en önemli özelliklerinden birisi milli egemenliğini esas almasıdır. Cumhuriyet’in ilanı 29 Ekim 1923’te ülkemiz adına gerçekleşen önemli olaydır. Mustafa Kemal Paşa ulusal egemenlik adına bir çok önemli kararlar almıştır. Bunlardan en önemlisi olan Cumhuriyet’in ilanıdır. Ülkenin rejimin cumhuriyet olacağı sinyallerini Erzurum, Sivas gibi önemli kongrelerde vermişti. Milli egemenliğini sağlamak ve demokrasiyi en iyi şekilde uygulayabilmek için Cumhuriyet’in ilanının bir an önce olmasını istiyordu Mustafa Kemal Paşa. 1 Kasım 1922’de Saltanatın kaldırılmasıyla hükümet şeklinin ne olacağı tartışma sebebi olmuştu.  Aynı zamanda Cumhuriyet’in ilanı için bu engelde aşılmıştı. Sonrasında 24 Temmuz 1923’te Lozan Konferansı’nın imzalanmasından sonra ufak tefek pürüzler kalmıştı. Mustafa Kemal Paşa yeniliklere öncülük etmesi adına Halk Fırkası’nı kurmuştur. 13 Ekim 1923’te Ankara’nın başkent olmasıyla pek bir engel kalmamıştı.
Mustafa Kemal Paşa, Cumhuriyet’in ilanı için uygun anı fırsat kolluyordu. O fırsatı 29 Ekim 1923 günü buldu. Tartışmalardan istifaden 28 Ekim günü İsmet İnönü’yle hazırladığı yasa tasarısını Meclise teklife sundu kabul edildikten sonra da 20:30’da‘’Yaşasın Cumhuriyet’’ nidalarıyla Cumhuriyet ilan edildi. İlk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa olmuştur. Böylelikle Cumhuriyet’in ilanı bu şekilde olmuştur.
 Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte rejim sorunu aşıldı, yönetim biçimi belirlendi.Kabine sistemine geçilmiştir. Tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti süreci başlamıştır. Türkiye köklü bir değişim ve dönüşüm sürecine girmiştir. Neredeyse ülkenin yapısının tamamını değiştirmiştir. Cumhuriyet’in ilanı  toplumsal, ekonomi, hukuk, eğitim gibi birçok alanda bize yenilikler sağlamıştır.
 Başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere Cumhuriyet’in kurulmasında emeği geçen herkesi minnet ve şükranla anıyorum. Bu mirasa sahip çıkmalıyız. Gelecek nesile iyi bırakmalıyız.



[1] Mehmet Kılıç, ‘’Cumhuriyet Yolunun Kilometre Taşları’’, Okan Üniversitesi Yayınları, İstanbul  2007, s. 35.
[2] Kılıç, s. 38-39.
[3] Cezmi Eraslan, ’’İmparatorluktan Ulus Devlete Türk İnkılâp Tarihi’’(ed.Cemil Öztürk), Pegem Akademi, Ankara, 2011, s. 169.
[4] Hasan Ali Polat, ‘’Türkiye Cumhuriyeti Tarihi ‘’(ed.Osman Akandere, Yaşar Semiz), Eğitim Kitapevi, Konya,  2012, s. 174.
[5] Polat, s. 174.
[6] Hamza Eroğlu, ‘’Türk İnkılâp Tarihi’’, Savaş Yayınevi, Ankara, 2010, s. 169.
[7] Refik Turan, ‘‘Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi’’, Okutman Yayıncılık, Ankara  2010, s. 175.
[8] Temuçin Faik Ertan, ’’Başlangıcından Günümüze Türkiye Cumhuriyeti Tarihi ’’, Siyasal Kitapevi, Ankara 2012, s. 166.
[9] İsrafil Kurtcephe, Aydın Beden,’’Türkiye Cumhuriyeti Tarihi’’, Dinamik Akademi, Ankara, 2011, s. 367-368 .
[10] Ertan, s. 167.
[11] Kurtcephe, Beden, s. 368.
[12] İlhan F. Akın, ‘’ Türk Devrimi Tarihi’’, Beta Basım, İstanbul, 1992, s. 187-188.
[13] Hamza Eroğlu, ‘’Atatürk ve Cumhuriyet’’, Atatürk Araştırma Merkezi ,  Ankara, 2005, s. 72-73.
[14] Kurtcephe, Beden, s. 369-370.
[15] Kılıç, s. 310.
[16] Akın, s. 190.
[17] Ertan, s. 169.
[18] Ed.Ömer Urhal,Mustafa Müjdeci, ’’Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi’’, Adalet Yayınları, Ankara, 2010, s. 378.

CUMHURİYET’İN İLANI NASIL OLMUŞTUR?

UŞAK ÜNİVERSİTESİ CUMHURİYET’İN İLANI NASIL OLMUŞTUR? Harun ÇELİK 2019 CUMHURİYET’İN İLANI NAS...